Tek motivasyon kaynağı iyi niyet ve bir araya gelip kaliteli müzik yapmak olan bir gençlik orkestrası için albüm yayınlayabilmek haklı bir ödüldür; hele yaş ortalaması düşük bu topluluğun aile ruhu ile bir araya geldiğini düşünürseniz. Sanırım böylesi bir çalışma ve yayımlanan albüm, ülkemiz için bir ilktir. Dünyada da az sayıda benzerleri olduğunu belirtmeliyim.
Haydn, Mozart ve Beethoven çalmanın sağlam bir orkestranın temel bileşenlerini oluşturma yolundaki en doğru başlangıç olduğuna inanmaktayım. Bu bağlamda Saraydan Kız Kaçırma Uvertürü içerisindeki “Türk” vurgusunun ötesinde, yukarıda ifade etmeye çalıştığım başlangıç aşamasında üsteinsden gelmesi güç bir demir leblebi olduğu için seçilmiştir. Aynı zamanda içinde barındırdığı mizah, ritmik ilişkiler, tonal renk farklılıkları düşünüldüğünde, bu kısacık uvertürün nasıl büyük bir odaklanma gerektiği görülür. Öyle ki, seslendirme anında olabilecek anlık bir konsantrasyon kaybı, Mozart’ın narin fakat kristal berraklığındaki müziğe onarılmaz zararlar verir.
Beethoven 7; insan ruhunun iyimser uyanışının, kalbi hızlandıran bir dansın, geçmişteki kahramanların, çocuksu bir doğallığın ve tantanalı bir coşkunun ebedi anıtı. Bütün bunların her bölümdeki farklılıklarını ortaya koyarken yapısal bütünlüğe zarar vermemek, enerjiyi baştan sona korumak ve notalara hak ettiği sadakati sunmak yalnızca genç bir orkestranın değil, her topluluğun kabusudur. Ancak eseri ortaya çıkartırken yaşanan zorlu sürecin müthiş öğretici olduğunu ifade etmeliyim. Bestecinin kişiliğine bir aktörmüşçesine irmek, bir yandan Beethoven’ın insani yanıyla tanışırken diğer yandan onun derin felsefesini keşfetmek bizleri dönüştürdü ve olgunlaştırdı.
Onur Türkmen (d.1972) benim için yaşayan en önemli birkaç besteciden bir tanesi. Yarattığı imgeler dünyasını tekil hatlardan türeterek geleneksel sanatımıza göndermeler yapması ve bununla yakın tarihimizin nabzını tutması ve bana göre sanal gerçeklerle çürütülen algı dünyamıza şok mesajları göndermesi kendisini sıra dışı kılıyor. Dün Bugün Yarın, insan ve tabiat ayrımını bu bağlamda ele alan bir sahne müziği. Bir konser versiyonu yapmasını rica ettiğimde, damıtılmış, kırılgan ama zarif bir müzikle çıka geldi Prelüd ve Aşıklarının Dansı; bütünlükten başlayış, aşıkların bütünlüğü ve uyumu ifade etmesi gereken dans ile aslında yok oluşu. Tek çizgiden ayrılan iki ve ikinin yok oluşu.
Orhun Orhon